CHP TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ NURTEN YONTAR’IN 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ MESAJI

SİYASET 08.03.2024 - 22:39, Güncelleme: 08.03.2024 - 22:39
 

CHP TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ NURTEN YONTAR’IN 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ MESAJI

Emeğin hakkını ve eşit günlerin mücadelesini veren tüm kız kardeşlerim, yerkürenin bütün kadınları, toplumun yarısını oluşturan biz kadınlar; 8 Mart sadece eşit ve özgür bir geleceğin iradesi değil, aynı zamanda hak mücadelesi veren tüm kadınlara saygı duruşudur.
CHP TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ NURTEN YONTAR’IN 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ MESAJI Emeğin hakkını ve eşit günlerin mücadelesini veren tüm kız kardeşlerim, yerkürenin bütün kadınları, toplumun yarısını oluşturan biz kadınlar; 8 Mart sadece eşit ve özgür bir geleceğin iradesi değil, aynı zamanda hak mücadelesi veren tüm kadınlara saygı duruşudur.  Kadınlar tarih boyunca toplumsal mücadelenin en ön saflarında yer almıştır. Sahip olduğumuz her hakta, edindiğimiz her kazanımda o cesur kadınların payı vardır.  Bundan 167 yıl önce ABD’de çalışan 40 bin dokuma işçisi kadın kendilerine dayatılan ayrımcılığı reddetti. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve eşit işe eşit ücret talebi ile grev yaptılar. Fabrika kapıları üzerlerine kilitlendi ve o sırada çıkan yangında 129’u yanarak hayatını kaybetti.  Yaşamları ile bedel ödeyenlerin hak mücadelesi hiç unutulmadı. 27 Ağustos 1910’da Kopenhag’ta, Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Clara Zetkin, dokuma fabrikasında hayatını kaybeden kadınlar için 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını önerdi. Bu öneri oy birliği ile kabul edildi.  O günden bu günlere her kadın kendisinin, çocuklarının, ailesinin ve toplumun geleceği için insanca yaşam kavgası vermektedir. İstihdamda tutunabilen kadınların çoğu, düşük ücretle, sendikasızlıkla, işini kaybetme korkusuyla ve uzun çalışma süreleriyle, mobing ile baş etmeye ve evine ekmek götürmeye çalışmaktadır.  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, ülkemizde de 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlanmıştır.  Bu önemli gün,  sosyal bir yara olan, “kadına şiddet” konusunda toplumsal farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olarak görülmelidir. Ancak kadın cinayetleri toplumumuzda hala kanayan bir yara olup, ülkemizde her yıl sayısız kadın, cinayete kurban gitmektedir. Sadece 2023 yılında 315 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür. AKP iktidarı 2011’den bu yana yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırarak adeta tüm kadınlarımızı korumasız bırakmıştır. 2002 yılından beri ülkeyi yöneten AKP iktidarında ülkemiz, kadın hakları bakımından daha da geriye gitmiş, kadın cinayetleri ve kadına şiddet ne yazık ki sıradan bir hale gelmiştir. Bu yönetim zaafı uluslararası raporlara da yansımaktadır. Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre Türkiye listede 146 ülke arasından 129’uncu sırada yer almaktadır. Türkiye'nin yarınlarına ışık tutacak kadınlarımıza, korkmadan yaşayabilecekleri huzurlu ve güvenli bir Türkiye'nin sözünü vermek her vatandaşımızın birinci önceliği olmalıdır. Medeni, demokratik ve aydınlık bir Türkiye, kadınlarımızın omuzlarında yükselecektir. 8 Mart, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi için farkındalık yaratılmasında önemli bir semboldür. Hedefimiz, kadınların her alanda özgürce yaşadığı bir toplum olmalıdır.  Türk kadını, Atatürk Devrimleri ile çağdaş, eğitimli, meslek sahibi ve özgür bireyler olma yolunda çok büyük kazanımlar elde etmiştir. Bu toplumsal gelişmenin devamı ancak cinsiyet eşitliğinin sağlanması ile mümkün olabilir.   Kadınlarımıza her alanda fırsat eşitliği, çağdaş laik demokratik cumhuriyetimizin var olma koşuludur. Kadınların siyaset ve iş hayatına, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere katılımının önündeki engelleri kaldırmalıyız. 
Emeğin hakkını ve eşit günlerin mücadelesini veren tüm kız kardeşlerim, yerkürenin bütün kadınları, toplumun yarısını oluşturan biz kadınlar; 8 Mart sadece eşit ve özgür bir geleceğin iradesi değil, aynı zamanda hak mücadelesi veren tüm kadınlara saygı duruşudur.

CHP TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ NURTEN YONTAR’IN 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ MESAJI

Emeğin hakkını ve eşit günlerin mücadelesini veren tüm kız kardeşlerim, yerkürenin bütün kadınları, toplumun yarısını oluşturan biz kadınlar;
8 Mart sadece eşit ve özgür bir geleceğin iradesi değil, aynı zamanda hak mücadelesi veren tüm kadınlara saygı duruşudur. 


Kadınlar tarih boyunca toplumsal mücadelenin en ön saflarında yer almıştır. Sahip olduğumuz her hakta, edindiğimiz her kazanımda o cesur kadınların payı vardır. 
Bundan 167 yıl önce ABD’de çalışan 40 bin dokuma işçisi kadın kendilerine dayatılan ayrımcılığı reddetti. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve eşit işe eşit ücret talebi ile grev yaptılar. Fabrika kapıları üzerlerine kilitlendi ve o sırada çıkan yangında 129’u yanarak hayatını kaybetti. 


Yaşamları ile bedel ödeyenlerin hak mücadelesi hiç unutulmadı. 27 Ağustos 1910’da Kopenhag’ta, Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Clara Zetkin, dokuma fabrikasında hayatını kaybeden kadınlar için 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını önerdi. Bu öneri oy birliği ile kabul edildi. 


O günden bu günlere her kadın kendisinin, çocuklarının, ailesinin ve toplumun geleceği için insanca yaşam kavgası vermektedir. İstihdamda tutunabilen kadınların çoğu, düşük ücretle, sendikasızlıkla, işini kaybetme korkusuyla ve uzun çalışma süreleriyle, mobing ile baş etmeye ve evine ekmek götürmeye çalışmaktadır. 


8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, ülkemizde de 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlanmıştır. 


Bu önemli gün,  sosyal bir yara olan, “kadına şiddet” konusunda toplumsal farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olarak görülmelidir. Ancak kadın cinayetleri toplumumuzda hala kanayan bir yara olup, ülkemizde her yıl sayısız kadın, cinayete kurban gitmektedir. Sadece 2023 yılında 315 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür.
AKP iktidarı 2011’den bu yana yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırarak adeta tüm kadınlarımızı korumasız bırakmıştır. 2002 yılından beri ülkeyi yöneten AKP iktidarında ülkemiz, kadın hakları bakımından daha da geriye gitmiş, kadın cinayetleri ve kadına şiddet ne yazık ki sıradan bir hale gelmiştir.
Bu yönetim zaafı uluslararası raporlara da yansımaktadır. Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre Türkiye listede 146 ülke arasından 129’uncu sırada yer almaktadır.
Türkiye'nin yarınlarına ışık tutacak kadınlarımıza, korkmadan yaşayabilecekleri huzurlu ve güvenli bir Türkiye'nin sözünü vermek her vatandaşımızın birinci önceliği olmalıdır. Medeni, demokratik ve aydınlık bir Türkiye, kadınlarımızın omuzlarında yükselecektir.
8 Mart, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi için farkındalık yaratılmasında önemli bir semboldür. Hedefimiz, kadınların her alanda özgürce yaşadığı bir toplum olmalıdır. 
Türk kadını, Atatürk Devrimleri ile çağdaş, eğitimli, meslek sahibi ve özgür bireyler olma yolunda çok büyük kazanımlar elde etmiştir. Bu toplumsal gelişmenin devamı ancak cinsiyet eşitliğinin sağlanması ile mümkün olabilir.  
Kadınlarımıza her alanda fırsat eşitliği, çağdaş laik demokratik cumhuriyetimizin var olma koşuludur. Kadınların siyaset ve iş hayatına, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere katılımının önündeki engelleri kaldırmalıyız. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekirdaginsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.